Jutland Muharebesi



Tarih: 31 Mayıs 1916 – 1 Haziran 1916

Bölge: Kuzey Denizi – Jutland Yarımadası yakınları

 Jutland Muharebesi, İngiliz Kraliyet Donanması ve Alman İmparatorluğu arasında yaşanan ve sonuçsuz biten deniz savaşıdır. Savaşı önemli kılan durum ise, Birinci Dünya Savaşı’ndaki en büyük zırhlı çarpışması olmasıdır. Savaş her ne kadar sonuçsuz kalsa da, Almanlar verdikleri hasar nedeniyle muharebeden minnacık bir üstünlükle ayrılmışlardır. Öte yandan İngilizler de, çok sayıda kayıp vermelerine rağmen amaçlarını korumuşlardır. Kısaca yenik durumda ki deplasman takımı atağa kalkmış, ancak ev sahibi takım iyi savunma yapmıştır.

 Birinci Dünya Savaşı’na girerken İngiltere inanılmaz bir sömürge gücüne sahipti. O kadar çok sömürgesi vardı ki, güneş batmayan ülke olarak anılıyordu. Ancak süperman’in bile olduğu gibi, süper güç İngiltere'nin de zayıf bir noktası vardı. İngiltere, sömürgelerinde ki ham maddelerin büyük çoğunluğunu deniz yoluyla ülkesine getiriyordu. Bu durum Almanların şöyle düşünmesine yol açtı: “İngiltere’ye giden deniz yolunu kesersek, İngilizler biter”. Peki, Almanlar gerçekten İngiltere'nin deniz yolunu kesilebilir miydi? Elbette, koca bir hayır. İngiltere, dünyanın en büyük ve en güçlü deniz filosunu ağaçtan armut toplasın diye kurmamıştı. Eğer Almanlar, İngilizlerin deniz yolunu kesmek istiyorlarsa, fırın fırın ekmek yemeliydiler. Ancak karar kesindi. Almanlar, İngilizlerin bir gram demirinin dahi suda olmasını istemiyordu. Böylece, düşüncelerde başlayan kıvılcım, okyanusa taşınıyordu.

OKYANUSA SIÇRAYAN İLK KIVILCIM

 Elbette Almanlar, Kraliyet Donanmasıyla meydan savaşına giremezdi. Hem sayıca dezavantajlıydılar, hem de Kraliyet Donanması oldukça tecrübeliydi. Kraliyet Donanmasını küçük lokmalar halinde yok etmek en mantıklısıydı. Bu amaçla, küçük bir birlik ile Amiral Franz Hipper, İngiltere’nin küçük kasabalarına saldırdı. Amacı, Kraliyet Donanmasının bir kısmını peşine takıp Alman Donanmasına kadar kaçmak ve Alman filosunun, bu küçük Kraliyet donanmasını derin sulara göndermesini izlemekti.

 Almanların bu cesurca hareketine anlam veremeyen İngiliz Amirali Sir John Jellicoe ise, yine de bu durumdan faydalanmak istiyordu. Sayıca az da olsa, burnunun dibine gelen Alman düşman gemilerini batırmak her türlü işine yarardı. Böylece Amiral Jellicoe, küçük bir savaş kruvazörü birliğini Koramiral Sir David Beatty komutasında Almanların üzerine gönderdi. Almanlar için bu güzel haberdi, planları tıkırında ilerliyordu.

Jutland Savaşı'nı gösteren resim
UnknownUnknown author [Public domain], via Wikimedia Commons
 Almanlar, Birinci Dünya Savaşı sırasında özel şifreleme kodları ile haberleşiyorlardı. Bu durum ilk başlarda için büyük avantajlar sağlasa da, şifreleme kodları İngilizlerin eline düşünce rüzgar tam tersi yönden esmeye başladı. Almanlar kimsenin dinlemediğini sanıp rahatça haberleşiyor, ama İngilizler her haberi not alıyorlardı. Savaşın dönüm noktalarından biriydi bu.

 29 Mayıs günü Jellicoe, çok önemli bir mesaj aldı. Mesajda, 30 Mayıs günü yerel saat ile 11.00’de Alman filosunun hareket edeceği yazmaktaydı. Alman filosu acaba nereye gidecekti? Ve neden donanmasının bir kısmını bölmüşken, filo harekete geçmişti?

 Almanlar, iki nedenle harekete geçmiş olmalıydılar. Ya Kuzey Atlantik veya Baltık Denizi’ne girmeye çalışacaklar, ya da Beatty komutasında ki birliğe saldıracaklardı. Jellicoe, filonun Kuzey Atlantik’e girmeye çalışacağını düşünüyordu. Diğer ihtimal oldukça düşüktü ve Beatty’e güveniyordu. Bu nedenle Kraliyet Donanmasını, Norveç açıklarında konumlandırmak için emir verdi.
 
ÖNCE İNGİLİZLER, SONRA ALMANLAR KOVALIYOR

 İngilizler, aldıkları haberler doğrultusunda küçük Alman birliğini elleriyle koymuş gibi bulmuşlardı. İlk göz teması yaşandığında saat 15.30 civarıydı. Almanlar derhal ateş açtı. İngilizlere biraz hasar verip, hemen ardından Büyük Alman Filosuna doğru kaçacaklardı. Ve İngilizler iyice Almanlara yaklaşınca, Sir Hipper birliğini harekete geçirdi.




 İki küçük birlik, aralıksız birbirlerine ateş açarak güneye doğru ilerlediler. Beatty, Almanlar’ın korkup kaçtığını düşünüyordu. Bu yüzden güneye, Almanların yurtlarına doğru inmede sakınca görmedi. Hipper şansının da yardımıyla, İngilizlere iki ölümcül hasar verdi. Küçük İngiliz Birliğinde bulunan HMS Indefatigable ve HMS Queen Mary isimli iki kruvazör batmıştı. O gün Beatty ve İngiliz birliğindekiler için daha kötü hiçbir şey olamazdı! Derken… Büyük Alman Filosuyla göz göze geldiler. Artık, işin rengi değişmişti. Böyle bir filoyla, 2 kruvazörünü kaybetmiş küçük bir birlik savaşamazdı. Beatty derhal geriye kalan gemilerin dümenlerini 180 derece kırmaları için emir verdi. Artık Almanlar kovalıyor, İngilizler kaçıyordu.

İKİ FİLO KARŞI KARŞIYA

 Ordusunu Norveç açıklarında birbirine yakın gruplar halinde konumladıran Jellicoe, Koramiral Beatty’nin saldırı altında olduğunu öğrendi. Derhal filosunu altı sütuna böldü ve uzun bir savaş hattı yarattı. Riskli de olsa gemilerini yan pozisyona getirerek, tam ateş gücüne güvendi. Amiral Jellicoe, düşmanı tam ortada kıstıracaktı.

 Alman filosu Beatty’nin peşinden giderken, öncüler ufukta Kraliyet Donanmasının demirlerinin parladığını gördüler. Bu manzarayı gören Schreer ve subayları kısa süreliğine şok geçirdiler. Her tarafta kendilerine ateş etmek için hazır bekleyen, sayısız gemi vardı.

AVA GİDERKEN AVLANMAK

 Schreer derhal gemilerine 180 derece dönmelerini emretti. İki mil boyunca yayılan Kraliyet Donanmasına karşı, içindeki bulundukları konum düşünülürse hiç şansları yoktu.

 Ancak bu dönüş onlara çok pahalıya mal olacaktı. Çünkü hava aydınlıktı ve İngiliz gemilerini atlatmak için çok fazla kayıp vereceklerdi. Bu durumu düşününce Schreer filoya, bir kez daha 180 derece dönme emri verdi. Tüm filo dosdoğru Jellicoe’nin konumlandığı savaş hattına gidecekti.

 Schreer’in planı İngilizleri kısa bir süre oyalasa da, Kraliyet Donanması derhal kendini toplamış ve Schreer’in önünü kesmek için top atışına başlamıştı. Alman filosu yoğun İngiliz ateşi karşısında oldukça hasar aldı. Schreer tüm olanaklarını kullanarak savaş alanından kaçmak çareler arıyordu.

Jutland Savaşı'nı gösteren harita ve filoların hareketleri
Department of History at the United States Military Academy [Public domain], via Wikimedia Commons
 Schreer, muhriplerin Allah ne verdiyse saldırmalarını, geriye kalan dört kruvazöründe kendilerini feda etme pahasına da olsa, merkez ekibe siper olmasını emretti. Neyse ki, muhriplerin torpido saldırıları Jellicoe’yi ikilemde bırakmıştı. Ya saldırıyı kesip kaçış manevrası yapacak ya da gemilerini kaybetme pahasına saldırıyı sürdürecekti. Amiral Jellicoe, canından çok sevdiği donanmasını kaybetmeyi göze alamadı ve kaçış manevrası emrini verdi.

 Schreer, bu fırsattan yararlanıp az da olsa Kraliyet Donanmasından uzaklaştı. Artık dengeler değişmekteydi. Evet, Alman filosu hasar almıştı ancak Almanların gece saldırı kabiliyetleri, İngilizlere göre daha etkiliydi. Bu yüzden İngiliz muhrip küçük filosuyla, Alman güçlerinin girdiği yakın mesafeli çatışma, her iki tarafında büyük kayıplar vermesiyle son buldu. Almanlar karanlıktan faydalanıp, Jellicoe’nin tuzağından kurtulmayı başardılar.

SAVAŞIN SONUCU

 Birinci Dünya Savaşı’nın en büyük zırhlı çatışması, büyük kayıplarla sona erdi. Alman Filosu, kendisinden çok daha fazla olan Kraliyet Donanmasına, aldığının iki katı fazla hasar vermeyi başardı. 

 İngilizlerin deniz yollarını kesmek için başlatılan bu savaş, Almanların geri çekilmesiyle son buldu. İngilizler her ne kadar ciddi kayıplar verseler de, Almanları tekrar Wilhelmshaven ve Cuxhaven limanlarına hapsetmeyi başardılar. Eğer Alman Filosu, Kraliyet Donanmasına kafa tutmak istiyorsa daha çok ekmek yemeliydi.

KİTABIMIZ YAYINDA

"Tarih Nehri: Zamanın İzinde" kitabımız D&R, idefix ve Google Play Kitaplar'da yayında. 

☪ Tarih ve mitoloji konularının yer aldığı kitap, bize Anadolu'nun kapılarını açan ve Sultan Alparslan'ın komutanların komutanı olduğu Malazgirt Savaşı ile son buluyor.

☪ "Fiziksel olarak yorgun ve sayıca az olsa da Türk ordusu, bu şanlı komutanın ardından gidecekti. "
☪ "...Tüm ordu bu emirle birlikte şehitlik yolunda konum aldı."
Kitap Hakkında:
► Kitap Adı: Tarih Nehri: Zamanın İzinde
► Sayfa Sayısı: 166 sayfa
► Dili: Türkçe
► Format: epub ve pdf
 Nerelerden satın alabilirsiniz?  

→ Güzel ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle, sağlıcakla kalın ©
    ☼ Yazı ile ilgili fikirlerinizi yorumda belirtmeyi unutmayın, keyifli okumalar.

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder