Hülagü Han Kimdir Hayatı ve Biyografisi

İlhanlı Hükümdarı

Doğum: 15 Ekim 1218

Ölüm: 8 Şubat 1265 (46 yaşında)


Hüküm Süresi: 1256 – 1265

Eşleri:
  •        Dokuz Hatun
  •        Guyuk Hatun
  •        Kutuy Hatun
  •        Oljei Hatun
  •        Yesuncin Hatun


Oğulları:
  •        Abaka Han
  •        Ahmet Teküder
  •        Tandon Han
  •        Hıyaksemet Han
  •        Tarakay Han


Babası: Tuluy

Annesi: Sorghaghtani Baki

Dini: Gök Tengri

 Hülagü Han, İlhanlıların kurucusu ve Cengiz Han’ın torunudur. Mengü Han ve Kubilay Han arasında en küçük kardeştir.

 Hülagü Han, 1255 yılında kardeşi Mengü Han tarafından, Orta Doğu’da henüz elde edilmemiş toprakları fethetmesi için görevlendirildi. Genel olarak görevleri; Haşhaşi birliğini yok etmek, Abbasi Halifeliği’ni yıkmak, güneydoğuda yer alan ve İran halklarından olan Lurları hükmü altına almak, Eyyubi ve Suriye topraklarını yağmalamak ve Mısır’da hüküm süren Memlük Devleti’nin varlığına son vermekti. Moğol Hükümdarı Mengü Han, kardeşi Hülagü’ye af dileyenlere iyi davranmasını, karşı koyanlara ise Moğol acımasızlığını göstermesini emretti.

 Moğollarda her ne kadar Gök Tanrı inancı hakim olsa da, Hülagü’nün annesi (Sorgotani Beki) ve karısı (Dokuz Hatun) dinine bağlı birer Nasturi hristiyandı. Hristiyanlık can dostu ve komutanı olan Ketboğa’yı da etkilemişti. Moğol İmparatorluğu dinlere karşı hoşgörülü bir politika izlemiş olsa da Hülagü’nün Müslümanlara karşı düşmanlığında bu üç kişinin etkisi olduğu düşünülüyor. Diğer bir görüş ise, Emevi ve bazı Abbasi halifelerinin Türk ve Moğol halklarına karşı kötü davranmasının Hülagü Han’da intikam hissi uyandırdığıdır.






HAŞHAŞİLER VE BAĞDAT SEFERİ

 Mengü Han’ın emriyle her  on Moğol erkeğinden ikisi Hülagü’nün komutasındaki orduya alındı ve Hülagü o zamana kadar ki en büyük Moğol ordusunun başında sefere çıktı. Böylece Luristan Atabeyliği zorlanmadan ele geçirildi. Haşhaşilerin, ele geçirilmesi imkansız olarak gördüğü Alamut Kalesi’ni normal koşullar altında alamayan Hülagü, zekası ve kumandanlığını gösteren inanılmaz bir planı askerlerine emretti. Orduda bulunan Hitaylı Mühendislerin yardımıyla Alamut Kalesi’nin altına tüneller açıldı ve bu tüneller petrol ile dolduruldu. Kalenin bulunduğu tepe büyük bir gürültü ile patlatıldı ve kale yerle bir oldu. Coğrafi ve askeri nedeniyle (Alamut Kalesi dik ve yalçın kayalar üzerine kurulmuştur) o zamana kadar ele geçirilemeyen kale, Hülagü’nün aklı ve cesaretiyle ele geçirilmiş oldu. Haşhaşi tehditinden kurtulan Moğol ordusu yönünü Bağdat’a Abbasi Devleti’nin kalbine yöneltti. Halifeye ısrarla yapılan teslim ol çağrısına olumsuz yanıt alan Hülagü, Mengü Kağan’ın teslim olmayanları yok et sözünü istila bahanesi olarak kullandı.

 Dönemin halifesi Mustasım, ordusunun ve Bağdat surlarının ardında kendisini yenilmez hissediyordu. Elinde ki cihat gücüyle Hülagü’yü ezip geçeceğine inanıyordu. Lakin ne ordusunu güçlendirmişti, ne de surlarını. Yapmaması gereken tek şeyi yapmıştı; Hülagü’yü kızdırmak. Hülagü ordusuyla Bağdat’a geldiğinde ordusunu bölüklere ayırdı. Böylece şehri her taraftan kuşattı. Abbasi ordusu batıdan saldıran Moğol birliklerini bir müddet geri püskürtmeyi başarsa da, bu başarı kısa sürmüş ve Abbasi ordusu yenilmeye başlamıştı. Yapılan Düceyil Muharebesinde Moğollar, Düceyil Nehri’ndeki bentleri yıkarak Abbasi ordusunu tuzağa düşürdüler. Abbasi ordusunun çoğu boğularak can verdi, geri kalanlar ise kılıçtan geçirildi. Şehir tekrar kuşatıldı ve birkaç gün sonra halifenin alınamaz dediği Bağdat şehri Moğolların egemenliği altına girdi. Mustasım anlaşma teklif etse de bu istek kabul edilmedi ve Moğol ordusu Bağdat’ı bir hafta boyunca yağmaladı. Tüm halk bu bir haftada katledildi.

 Hülagü Han, zamanın Fransa kralı IX.Louis’e gönderdiği mektupta ordusunun yaklaşık 200.000 bağdatlıyı öldürdüğünü söylemektedir. Bu yağmalarda yapımı yıllar süren cami, hastane ve saraylar yerle bir olmuştur. Halife yakalanmış ve öldürülmeden önce halkının katledilişi ve şehrinin talan edilişi izletilmiştir. Halife keçeye sarılıp atlar tarafından çiğnenerek öldürülmüştür. Bunun nedeni bozkır kültürüne göre asil kanı yere akarsa, tüm alemin düşman olması inancıdır. Ayrıca halifenin bir oğlu dışında tüm oğulları öldürülmüştür.

 Geçmişte yaşanan Moğol fetihlerinde, Moğollar bir şehri alırken dirençle karşılaşırlarsa şehir ele geçirildikten sonra tüm halk büyük bir yağma ile birlikte katledilirdi. Eğer şehir savaşmadan teslim olursa halkın canı bağışlanırdı. Ancak Bağdat kuşatmasında olduğu gibi küçük çaplı çarpışmalarla alınan şehirler yağma yapılır, önemli ölçüde bir katliam yapılmazdı. Lakin Bağdat alındıktan sonra yapılan yağmanın ve katliamın boyutu devasaydı. Bu yüzden Moğol tarihinin en acımasız olayı olarak kayda geçmiştir. Tüm bu anlatılanlar Moğol hanları arasında Hülagü Han’ın neden en acımasız ve en korkulan han olduğunu açıklamaktadır.

MENGÜ KAĞAN’IN ÖLÜMÜ VE İLHANLI DEVLETİ

 Bağdat’ın alınmasından sonra civardaki küçük kaleler Hülagü Han’a bağlılıklarını bildirdiler. Moğol ordusu artık yönünü Eyyubiler’e dönmüştü. Hülagü tam Mısır seferine çıkmaya hazırlanırken hiç beklenmedik bir olay yaşandı. Mengü Han ölmüştü. Bunun üzerine Hülagü ordusunu ikiye bölüp başkente doğru yol aldı. Kalan ordunun başına kumandan Ketboğa’yı atadı. Mengü Han’ın ölümünden sonra taht kavgaları baş göstermiş ve kardeşlerden biri hapse girmiş diğeri ise Han koltuğuna oturmuştur. Mengü Han’ın ölümünden sonra Moğol birliğinden bahsetmek oldukça zordur. Moğol İmparatorluğu dörde ayrılmış, bunlardan biri de Hülagü Han’ın kurduğu İlhanlı Devleti olmuştur. Orta Doğu’da kalıp sefere devam eden Ketboğa, Ayn Calut Muharebesi’nde Türk askerlerinden oluşmuş Memlük ‘lere yenildi. Böylece Suriye ve Filistin toprakları kaybedildi. 1262’de Hülagü hakimiyeti altındaki topraklara geri dönse de intikamını hiçbir zaman alamadı. Ayn Calut yenilgisinin intikamını almak üzere sefere çıktığı sırada Berke Han, ordusunu İlhanlılar üzerine gönderdi. Bunun üzerine Hülagü seferden vazgeçip kuzeye yöneldi. Kafkasların kuzeyindeki bölgeyi alma girişimleri sonuçsuz kaldı ve Hülagü, Berke Han’ın ordusuna yenildi. Bu savaş Moğol orduları arasındaki ilk savaş olarak tarihe geçti.

 Hülagü Han 1265 yılında öldü. Atı ve cariyeleri kurban edilerek onunla birlikte gömüldü. Cenazesi şaman geleneklerine göre yapılan son Moğol Hükümdarıdır. Oğlu Abaka Han İlhanlı Devleti’nin başına geçti ve babasının izinden sürdü. Hülagü Han’ın mezarı bugün Urmiye Gölü’ndeki bir adadadır.

KİTABIMIZ YAYINDA

"Tarih Nehri: Zamanın İzinde" kitabımız D&R, idefix ve Google Play Kitaplar'da yayında. 

☪ Tarih ve mitoloji konularının yer aldığı kitap, bize Anadolu'nun kapılarını açan ve Sultan Alparslan'ın komutanların komutanı olduğu Malazgirt Savaşı ile son buluyor.
☪ "Fiziksel olarak yorgun ve sayıca az olsa da Türk ordusu, bu şanlı komutanın ardından gidecekti. "
☪ "...Tüm ordu bu emirle birlikte şehitlik yolunda konum aldı."
Kitap Hakkında:
► Kitap Adı: Tarih Nehri: Zamanın İzinde
► Sayfa Sayısı: 166 sayfa
► Dili: Türkçe
► Format: epub ve pdf
 Nerelerden satın alabilirsiniz?  

→ Güzel ve mutlu günler geçirmeniz dileğiyle, sağlıcakla kalın ©
    ☼ Yazı ile ilgili fikirlerinizi yorumda belirtmeyi unutmayın, keyifli okumalar.





    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder